top of page

Anda Kalmak


An’da kalmak her kişisel gelişim uzmanının ağzından belki de binlerce kez duyacağınız cümlelerden biri. Anlaması nispeten kolay, uygulaması çok ta kolay olmayan ilaç gibi bir durum An’da kalma durumu..Şimdiyi yaşamak..İliklerine kadar o anki duygu, his, eylem ile dolmak..

Annelerinizin, anneannelerinizin, babaannelerinizin ağzından sıklıkla duymuşsunuzdur. “Eğer şu örgü/dantel olmasaydı elimde, yaşadıklarımı düşün düşün kafayı yerdim..” Aslında demek istedikleri şu “Anda kalmasaydım kafayı yerdim..” Örgüye, dantele, nasıl ilmek atacağına ve nasıl bir örnek yapacağına konsantre olan bir beyinde elbette vesveseye, dırdıra yer olmaz. Ya da meditasyon yapan, yoga ile ilgilenen, namaz kılan, hobilerle uğraşan kişilerle konuştuğunuzda hayatlarının inanılmaz derecede değiştiğini, huzur bulduklarını, mutlu olduklarını söylerler..Neden? Çünkü, şimdi’yi deneyimliyorlar ve o anın keyfini çıkarıyorlar. Akabinde de, yaydıkları enerji sayesinde, keyifli anlar, zamanlar onlara geliyor zaten.

E tabi tüm gün elimizde örgüyle, dantelle meditatif halde dolaşacak değiliz anda kalabilmek için. Asıl mühim olan zihin boş kaldığında dahi, iç sesimizle konuşmadan o anı dolu dolu, olması gerektiği gibi yaşayabilmekte.

Deniz kenarında oturmuş eski sevgiliyi, işyerindeki patronun ne dediğini, pesimist iş arkadaşınızın söylediklerini, izin dönüşü şirkette yapacağınız işleri düşünüyorsanız eğer, işte o anda ŞİMDİ yaşanmıyordur. Zihin mekik dokur gibi bir geçmişe bir geleceğe gidiyor da geçerken denizin sesine, kokusuna, kuşların cıvıltısına takılıp durmuyorsa, biraz orada durup düşünmek gerek. Ne için geldik hayata, ne için gidiyoruz demek lazım orada..

Halbuki AN ne güzeldir..Hiç sorun yoktur orada. Olay, durum, duygu vardır ama sorun yoktur. Birşeyleri soruna dönüştüren zamandır..Geçmişteki sorunu düşüneyim desen, o zaten artık sorun değil..O tamamlanmış bir anı..Gelecek zaten daha gelmedi.. Hadi diyelim düşündük geleceği, o da bir hayal..Eğer AN’da sorun oluyorsa zaten zihin son derece açık vaziyette demektir ve zihin hızlıca o anda bir karar verir..Yani duruma ayak uydurur..

5 dk.sonra o sorun da artık bir anı..

Demek istediğim hiç üzülmeden, öyle yaşayın gidin demek değil..Anın getirdiği üzüntüyse eğer onu da iliklere kadar yaşamak gerekir. Çünkü ANdadır. Önemli olan, üzüntüyü kalıcı hale getirmemek, geçici durumda bırakmak ve sürekli ŞİMDİde tutmamaktır.

Hiç plan da mı yapmayalım???

Şimdi burada sanırım bir konuyu kafamızda netleştirmek gerekecek. Denilmek istenen, hiç geleceğini düşünme, planlama, hep öyle şimdide kal durumu değil. Bize faydalı olan ve bize hizmet eden bir anda olmama durumu varsa eğer zihin geçmiş ve geleceğe gidip oradan toparlaması gereken bilgileri toparlayabilir ve gelecek için plan yapabilir elbet.

Mesela, tatile gideceksiniz diyelim. Bu noktada, geçmişteki deneyimlerinize gidip dolaşmak ve geleceğe gidip tatilinizi hayal edip planlamada elbet sıkıntı yok. Burada hayalin gerçekleşmesi için gereken motive bir durum söz konusu. Ama tatile gitme kararı verildiği noktada, 5 yıl önce gittiğiniz tatilde yaşadığınız boğulma tehlikesi ve tekrar boğulabilirim endişesi taşıyan bir halet-i ruhiyeniz varsa, işte o noktada anda kalın lütfen :)

Kısacası geçmişin keyifli anlarını, geleceğin umut dolu ve keyifli hayallerini yaşıyorsanız varın anda kalmayın.

Vesvese, negatiflik, iç burukluğu, acı, üzüntü mü hissediyorsunuz; hoop toparlanın ve o andaki durum ve konu neyse ona odaklanın. ŞİMDİ’de geçmişi ya da geleceği yaşadığımız müddetçe ŞİMDİ’ye yazık, unutmayın..

Son olarak; Geçmişini unutma, sadece kabul et ve barış; geçmişte ne olmuş olursa olsun –ki elbet olacak, insanız- ona başka bir gözle, ama gülen gözle bak; negatifliklerden özgürleş; etrafını huzurlu olduğun, keyif aldığın insanlarla donat; hobiler edin; kitap oku; örgü/dantel ör; meditasyon yap vs..

Yeterki keyfili birşeyler yap..Anın keyifli olsun ki oradan hiç ayrılmak isteme..

Yaşayacağımız hep keyifli ve mutlu AN’lar olsun..

Sevgiyle,

Nergis Kaygas


99 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page