top of page

EGO


Kendinizi biran olsun arabanızda düşünün.. İzmit'te yaşıyorsunuz..Haftasonu gelmiş, 2 günlüğüne nereye kaçsam diye düşünüyorsunuz ve havasının ve kızlarının güzelliğinden :) İzmire doğru gitmeye karar verdiniz. Hedef belli..İzmir..

Tam direksiyonu elinize almış ve yola koyulmuşken aklınızdan birden şu cümleler geçmeye başlıyor."Yaw zaten topu topu 2 günlük tatilim var. İzmire git gel toplamda 12 saatim yollarda geçecek.Uykuda geçen süre vs.yi de kattın mı hiç bir anlamı kalmayacak ki oranın..Yorgunluk olacak başka da birşey olmayacak.." diyorsunuz ve hooop direksiyonu kıvırıyorsunuz eve doğru ve tüm haftasonunu evde geçiriyorsunuz..

İşte, tek görevi sizi güvende tutmak olan Ego'nun sizi nasıl hedefinizden ve yolunuzdan ayırdığının çok güzel bir örneği..Burada bahsettiğim EGO yüksek benliğimizi ifade eden EGO değil..Ben herşeyi bilirim, on numarayım diyen EGO da değil..Ben, bizi yapmak istediğimizden, olmak istediğimizden alıkoyan (bizi güvende tutmak için) bize hükmeden EGO'dan bahsediyorum. Anda kalmamızı engelleyen EGO'dan..

Hani şu daha hiç olmamışken bile bizi olmuşa ikna edip, değişime gitmekten alıkoyan..

Örnekleyelim biraz..

"İstediğim kadar çabalayım, nasılsa geçemeyeceğim" cümlesi tamamen EGO'nun sesidir. Sınavı geçememek gerçekleşmemiş bir durumdur ve gelecek ifade eder. Burada EGO siz üzülmeyin diye sizi güvenceye alır ve olduğunuz yerde tutmaya çalışır.

Ya da, benzer cümlenin başka bir versiyonu "Artık bu dersi çalışmayacağım çünkü hep kalıyorum" cümlesi de geçmişe yönelik bir cümledir ve EGO'nun bize "Hatırlatayım geçen sefer de çok çalışmış ama başaramamıştın, o yüzden yorma kendini" demesidir.

Tıpkı İzmir yerine eve dönme örneğinde olduğu gibi :) EGO bize uyarısını yaptı, biz de ona inandık ve olduğumuz yerden bir adım öteye gidemedik..Halbuki direksiyon bizdeydi..

Bu sebeple, geçmiş ve gelecek arasında mekik dokuyacağımız kadar anı yaşamaya ve yüksek benliğimizi dinlemeye harcasak enerjimizi herşey daha anlamlıı olacak..Burada yüksek benliğimiz konuşuyor olsaydı, bize "Ya sanane yarın ne olacağından, sen odaklan hedefine, kendine güven, anın peşinden git..Diyelim ki tökezledin; vardır bunda bir hayır ya da çıkaracağın ders. Ya da tökezlemedin, işte o zaman başarı zaten senin..Her ikisinde de kazançlısın.." derdi.

EGO'nuzdan özgürleşmedikçe, aynı yerde saymamanızın imkanı yok..

Alın EGO'nuzu karşınıza ve sizi ikna edip durdurmaya çalıştığı her an siz onu ikna edin..

Sevgiyle :)


90 görüntüleme1 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Kişisel Gelişimin Önündeki Tuzaklar - Sabotajcı/4

Bugün sabotajcımızın sevilen bir huyundan bahsedelim. SABOTAJCININ HUYU 4: Aslında ne kadar öcü gibi görünen bu sabotajcının aslında sizi ne kadar sevdiğini bir bilseniz. Aslında en yakın dostunuz ken

bottom of page